Türk Hukukunda Boşanma Sebepleri

Türk Hukukunda Boşanma Sebepleri
Türk Hukukunda Boşanma Sebepleri

Photo credit: Unsplash

Boşanma, Türk Medeni Kanunu’nun (“TMK”) 161 vd. maddelerinde düzenlenmiştir.  TMK kapsamında boşanma sebepleri genel boşanma sebepleri ve özel boşanma sebepleri olmak üzere ikiye ayrılır. Özel boşanma sebepleri sınırlı sayıda olup, kanunda sayılmıştır. Genel boşanma sebepleri ise kanunda sayılan özel boşanma sebepleri dışında kalan sebeplerle boşanmadır.

ÖZEL BOŞANMA SEBEPLERİ

TMK kapsamında özel boşanma sebepleri olarak; zina (TMK m. 161), hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK m. 162), suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme (TMK m. 163), terk (TMK m. 164) ve akıl hastalığı (TMK m. 165) sayılmıştır.

1. Zina

“(1) Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir. (2) Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. (3) Affeden tarafın dava hakkı yoktur.”

Kanun koyucu zinanın tanımını yapmamışsa da genel olarak zina, eşlerden birinin kendi iradesi/isteği ile başka biri cinsel birliktelik yaşaması olarak tanımlanmaktadır. Bu kapsamda zinanın varlığından söz edebilmek için bir evlilik birliği bulunması, başka biri ile cinsel birliktelik yaşanması ve zinayı gerçekleştiren eşin kendi iradesi/isteği ile eylemi gerçekleştirmesi gerekir.

Kanun metninde açıkça belirtildiği üzere zina sebebiyle boşanma davası açmak isteyen eşin, öğrenmeden itibaren 6 ay; her halükârda eylemin gerçekleşmesinden itibaren 5 yıl içerisinde bu sebebe dayanarak dava açması gerekmektedir. Diğer eşin, zina eden eşi affetmesi halinde artık bu sebebe dayanılarak dava açılamayacaktır.

2. Hayata Kast, Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış

“(1) Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir. (2) Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. (3) Affeden tarafın dava hakkı yoktur.”

Söz konusu madde kapsamında en temel unsur kasttır. Bu suçun oluşumu için kast aranır.

Eşlerden birinin diğer eşi kasten öldürmeye çalışması hayata kast olarak kabul edilir ve boşanma sebebidir. Burada öldürme kastının da bizzat diğer eşe karşı işlenmesi gerekmektedir.

Pek kötü muamele hâkimin takdir yetkisi kapsamında belirlenmektedir. Diğer eşe karşı fiziksel veya ruhsal olarak zarar verilmesi bu kapsamda kabul edilecektir. Örneğin eşin, diğer eşi aç bırakması pek kötü muamele olarak kabul edilecektir.

Onur kırıcı davranış da yine hâkimin takdir yetkisi kapsamındadır. Türk Ceza Kanunu kapsamında düzenlenen şerefe karşı suçlar da bu kapsamda kabul edilecektir. Örneğin eşin, diğer eşe toplum içinde hakaret etmesi onur kırıcı davranış olarak kabul edilecektir.

3. Suç İşleme ve Haysiyetsiz Hayat Sürme

Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her zaman boşanma davası açabilir.”

Boşanmanın talep edilebilmesi için maddede belirtilen suç işleme eyleminin diğer eşe karşı gerçekleşmesine gerek yoktur. Başka bir kişiye karşı suç işleme eylemi gerçekleşse dahi, diğer eş boşanma talep edebilir. Maddede belirtildiği üzere gerçekleşen suçun cinsel saldırı veya uyuşturucu ticareti gibi küçük düşürücü bir suç olması ve bu suçtan ceza alınmış olması gerekmektedir.

Eşlerden birinin haysiyetsiz hayat sürmesi ve bu sebeple diğer eşin onunla birlikte yaşamasının beklenememesi halinde de boşanma talep edilebilecektir. Haysiyetsiz hayat sürmeden bahsedebilmek için; eşlerden birinin toplumun ahlak, etik veya değerlerine aykırı bir şekilde yaşam sürüyor olması gerekmektedir.

4. Terk

(1) Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde ayrılık, en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hâkim veya noter tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş, boşanma davası açabilir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır. (2) Davaya hakkı olan eşin istemi üzerine hâkim veya noter, esası incelemeden yapacağı ihtardaterk eden eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi hâlinde doğacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunur. Bu ihtar gerektiğinde ilân yoluyla yapılır. Ancak, boşanma davası açmak için belirli sürenin dördüncü ayı bitmedikçe ihtar isteminde bulunulamaz ve ihtardan sonra iki ay geçmedikçe dava açılamaz.”

Eşlerden biri, evlilikten kaynaklı yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğer eşi terk ederse; terk edilen eş boşanma davası açabilir. Terk sebebi ile boşanma talep edebilmek için madde kapsamında belirtilen usule uymak gerekmektedir.

5. Akıl Hastalığı

“Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hâle gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmî sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası açabilir.”

Akıl hastası olmayan eş, diğer eşin akıl hastalığının bulunduğunun ve geçme imkânı bulunmadığının resmi sağlık kurulu raporuyla tespit edilmesi halinde boşanmayı talep edebilir.

GENEL BOŞANMA SEBEPLERİ

Özel boşanma sebepleri kanun koyucu tarafından sınırlı sayıda düzenlenmiştir. Özel boşanma sebepleri dışındaki nedenlerle boşanmak isteyen eş, genel boşanma sebepleri ile boşanma talep edebilecektir. Evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1-2), anlaşmalı boşanma (TMK m. 166/3) ve eylemli ayrılık sebebiyle boşanma (TMK m. 166/4) halleri genel boşanma sebepleri olarak sayılır.