Tekzip Hakkı
Tekzip Hakkı

Photo credit: Unsplash

  1. Tanımı ve Amacı

Tekzip, kelime anlamı olarak “yalanlama” veya “düzeltme” anlamına gelir. Hukuki terim olarak ise, basın ve yayın organlarında yayımlanan yanlış, yanıltıcı veya gerçeğe aykırı bilgi ve haberlerin düzeltilmesi amacıyla öne sürülen bir yasal haktır. Tekzip, basın özgürlüğü ile bireylerin veya kurumların itibarını koruma hakkı arasındaki dengeyi sağlamak amacıyla kanuni bir mekanizma olarak işlev görür. Bu hak, aynı zamanda halkın doğru bilgi alma hakkını da korur.

  1. Tekzip Hakkının Yasal Dayanağı

Ülkemizde tekzip hakkı, Anayasa’nın 32. maddesi ve 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 14. maddesi ile düzenlenmiştir. Anayasa, herkesin kendisiyle ilgili gerçeğe aykırı yayınlara karşı düzeltme ve cevap hakkına sahip olduğunu belirtir. Basın Kanunu ise, tekzip metninin yayınlanma şartlarını ve usulünü detaylandırır. Bu yasaya göre tekzip metni, asılsız veya yanlış bir haberin yayınlanmasından itibaren en geç 15 gün içinde ilgili basın kuruluşuna gönderilmelidir. Basın kuruluşu, bu metni yayınlamak zorundadır; aksi halde hukuki yaptırımlarla karşılaşılabilir.

Tekzip hakkı Basılı eserler için 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 14 ve 18. Maddelerinde; Özel radyo ve televizyonlar için 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanunu’nun 8. ve 18. maddesinde; İnternet üzerinden yapılan yayınlar için 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’un 9. Maddesinde ve nihayet 2954 sayılı TRT Yasası’nın 27. Maddesinde düzenlenmiştir.

  1. Tekzip Metninin İçeriği ve Şekli

Tekzip metni, ilgili haberin neden yanlış veya yanıltıcı olduğunu açıkça ifade etmeli ve bu yanlış bilgiyi düzelten doğru bilgileri içermelidir. Metin, açık, anlaşılır ve kısa olmalıdır. Yasa, tekzip metninin yayınlanma şekli hakkında da detaylı hükümler getirir. Örneğin, tekzip metni, asılsız haberin yayımlandığı sütun, sayfa veya programda, aynı puntoda ve aynı şekilde yayımlanmalıdır. Bu kurallar, tekzip metninin etkili bir şekilde okuyuculara veya izleyicilere ulaşmasını ve haberin verdiği zararın telafi edilmesini amaçlar. Tekzip usulü ise su şekildedir:

Uygulamada, hazırlanan tekzip düzeltme metinleri, noterden bir ihtarname eşliğinde ilgili kuruma gönderilmektedir. Düzeltme yazısı, suç unsuru içermemeli ve de haberi yeniden düzeltme gerektirecek biçimde üçüncü kişilerin haklarını ihlal etmemelidir. Sorumlu müdür aldığı düzeltme metnini, günlük bir süreli yayında, aldığı tarihten itibaren üç gün içinde, günlük olmayan örneğin haftalık, aylık ya da iki aylık gibi süreli yayınlarda ise üç günden sonraki ilk sayıda haberin yayımlandığı sayfa ve sütun genişliğinde yani aynı ölçülerde yayınlamak zorundadır.

Cevap ve Düzeltme metninin yasaca belirlenen süreler içinde yayımlanmaması durumunda, yayım için tanınan sürenin bitiminden itibaren, belirlenen koşullara aykırı şekilde yayımlanması halinde ise yayım tarihinden itibaren on beş gün içinde cevap ve düzeltme talep eden kişiye yargıya başvuru hakkı doğar.Kişi bu durumda, bulunduğu yer sulh ceza hâkiminden yayımın yapılmasına veya bu Kanun hükümlerine uygun olarak yapılmasına karar verilmesini isteyebilir. Sulh ceza hâkimi bu istemi duruşma yapmaksızın salt dosya üzerinden karara bağlar.” (İstanbul Barosu Dergisi 2012/1. sayıda yayımlanan yazıdan alıntıdır.)

  1. Tekzip ve Basın Özgürlüğü

Basın özgürlüğü, demokratik toplumların temel taşlarından biridir. Ancak, bu özgürlük, sorumlulukları da beraberinde getirir. Basın mensupları, doğru ve tarafsız bilgi verme sorumluluğuna sahiptir. Yanlış veya yanıltıcı bilgiler, bireylerin veya kurumların itibarını zedeler ve kamuoyunu yanlış yönlendirebilir. Tekzip hakkı, basının bu sorumluluklarını yerine getirmesi için bir denetim mekanizması olarak işler. Bu nedenle, tekzip hakkı, basın özgürlüğünü sınırlayan değil, bilakis, onu daha sağlıklı ve güvenilir hale getiren bir uygulamadır.

  1. Tekzip Sürecinde Karşılaşılan Zorluklar

Tekzip hakkının kullanımı sırasında bazı zorluklar yaşanabilir. Öncelikle, tekzip metninin basın kuruluşu tarafından kabul edilmemesi durumu söz konusu olabilir. Basın kuruluşları, tekzip metnini yayımlamayı reddedebilir veya metni değiştirebilir. Bu durumda, tekzip talebinde bulunan kişi veya kurum, mahkemeye başvurarak hakkını aramalıdır. Mahkeme, tekzip metninin yayımlanıp yayımlanmayacağına karar verir. Ayrıca, tekzip metninin yayımlandığı süre ve biçim, bazen tartışmalara yol açabilir. Metnin, orijinal haberle aynı sayfada veya programda, aynı puntoda ve şekilde yayımlanması gereği, bazı basın kuruluşları tarafından ihmal edilebilir.

  1. Tekzip ve Dijital Medya

Dijital medyanın yaygınlaşmasıyla birlikte, tekzip hakkı da yeni bir boyut kazanmıştır. İnternet ortamında yayılan haberler, çok daha geniş kitlelere hızla ulaşabilir ve etkileri çok daha büyük olabilir. Bu nedenle, dijital medyada tekzip hakkının etkin bir şekilde uygulanması, geleneksel medya kadar, hatta daha da önemlidir. Dijital platformlarda, yanlış bilgilere karşı anında düzeltme yapılabilmesi, tekzip hakkının etkinliğini artırır. Ancak, dijital medyanın doğası gereği, yayılan yanlış bilgilerin kontrol altına alınması ve düzeltilmesi daha zor olabilir.

  1. Tekzip Hakkının Toplumsal Önemi

Tekzip hakkı, sadece bireyler veya kurumlar için değil, toplumun genel sağlığı ve demokratik işleyişi için de kritiktir. Doğru bilgilendirilmiş bir toplum, daha sağlıklı kararlar alabilir ve demokratik süreçlere daha etkin bir şekilde katılabilir. Yanlış bilgi ve dezenformasyon, toplumsal huzuru bozabilir ve bireyler arasında güvensizlik yaratabilir. Bu nedenle, tekzip hakkı, toplumsal bilgi doğruluğunu ve güvenilirliğini korumak için hayati bir rol oynar.

Sonuç olarak tekzip hakkı, basın özgürlüğü ile bireylerin itibarını koruma hakkı arasında denge kuran önemli bir yasal mekanizmadır. Hem geleneksel hem de dijital medyada doğru bilgi akışını sağlamak için bu hak, etkin bir şekilde kullanılmalı ve korunmalıdır. Bu sayede, hem bireylerin hakları korunmuş hem de toplumun doğru bilgiye erişimi sağlanmış olacaktır.