İşçi Alacakları

İşçi Alacakları
İşçi Alacakları

Photo credit: Unsplash

Günümüzde en çok karşılaşılan konulardan biri iş davalarının konusunu oluşturan işçi alacaklarıdır. Kendi isteğiyle veyahut işverenin talebiyle işten ayrılan işçilerin kanundan doğan birtakım alacakları bulunmaktadır: Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti, yıllık izin ücreti, iş kazası ve meslek hastalığı tazminatı, asgari geçim indirimi (AGİ), işe başlatmama tazminatı, kötü niyet tazminatı.

1. Kıdem Tazminatı

Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 25.06.2009/3611 no.lu kararı uyarınca; “İşverene ait bir ya da birkaç işyerinde belli bir süre çalışmış bir işçinin işini kaybetmesi halinde, işinde yıpranması, yeni bir iş edinmede karşılaşacağı güçlükler ve işyerinde sağladığı katkı göz önüne alınarak, geçmiş hizmetleri karşılığı işveren tarafından işçiye Kanuni esaslar çerçevesinde verilen toplu para” kıdem tazminatı olarak tanımlanmıştır.

Kıdem tazminatına hak kazanılabilmesi için işçinin en az 1 yıl süre ile aynı işyerinde çalışmış olması şartı aranmaktadır. Bu halde iş ilişkisi İş Kanunu’nun 14. Maddesinde belirtilen sebeplerden herhangi biri sebebiyle sona eren işçiye kıdemi ve maaşı oranında kıdem tazminatı ödenir.

2. İhbar Tazminatı

İş Kanunu’nun 17. Maddesi uyarınca belirsiz iş sözleşmelerinin feshinden önce bu durumun diğer tarafa diğer tarafa bildirilmesi gerekmektedir. Aksi halde bildirim şartına uymayan taraf, aynı maddenin a, b, c ve d bendinde belirtilen bildirim sürelerine ilişkin ücret tutarında tazminat ödemekle yükümlü olacaktır. Söz konusu tazminat ihbar tazminatı olarak adlandırılmaktadır.

3. Fazla Çalışma Ücreti

İş Kanunu’nun 41. Maddesi uyarınca “Fazla çalışma, Kanunda yazılı koşullar çerçevesinde, haftalık kırk beş saati aşan çalışmalardır.”. Her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret, normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde elli yükseltilmesi suretiyle ödenir. Şayet haftalık çalışma süresi iş sözleşmesi kapsamında kırk beş saatin altında belirlenmiş ise bu halde belirlenen süre ile kırk beş saat arasında yapılan çalışmalara fazla sürelerle çalışma denmektedir ve fazla sürelerle çalışma ücreti normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde yirmi beş yükseltilmesi suretiyle ödenir.

4. Ulusal Bayram ve Genel Tatil Ücreti (“UBGT”)

Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde işyerlerinde çalışılıp çalışılmayacağı sözleşme ile belirlenir, şayet bu konuda bir hüküm yoksa bu halde de işçinin yazılı onayı aranmaktadır. İşçi bu günlerde çalışmasa dahi o günün ücretini tam olarak alır. Şayet işçi, bu günlerde çalışırsa o halde çalıştıkları her bir gün için ilave bir günlük ücrete hak kazanır. Söz konusu hüküm toplu iş sözleşmesi veya iş sözleşmesi ile daha fazla ödeneceği şekilde de kararlaştırılabilir.

5. Hafta Tatili Ücreti

İşçilere yedi günlük zaman dilimi içerisinde kesintisiz en az 24 saat dinlenme/hafta tatili verilmesi zorunludur (İş Kanunu m. 46). Söz konusu gün işçi çalışmasa dahi ücreti tam olarak ödenir. Yargıtay uygulamaları kapsamında bu çalışmalar, fazla çalışma olarak addolunur ve bu şekilde hesaplanır.

6. Yıllık İzin Ücreti

İş Kanunu’nun 53. Maddesi uyarınca; “İşyerinde işe başladığı günden itibaren, deneme süresi de içinde olmak üzere, en az bir yıl çalışmış olan işçilere yıllık ücretli izin verilir.”. Hizmet süresi 1 yıldan 5 yıla kadar olan işçilere 14 günden; beş yıldan 15 yıla kadar olan işçilere 20 günden; 15 yıldan daha fazla olan işçilere 26 günden az yıllık izin verilemez. Bu haktan vazgeçilmesi mümkün değildir. İşçi bu sürelerde çalışmasa dahi yıllık izin dönemine ilişkin ücret ilgili işçinin izine başlamasından önce peşin olarak ödenmek veya avans olarak verilmek zorundadır.

7. İş Kazası ve Meslek Hastalığı Tazminatı

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 13. Maddesi kapsamında bir olayın iş kazası olarak kabul edilmesi için:

  • Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,
  • İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,
  • Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
  • 5510 sayılı kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,
  • Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında,

meydana gelmesi ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen engelli hâle getirmesi gerekmektedir.

Meslek hastalığı ise yine 5510 sayılı Kanun’un 14. Maddesi uyarınca sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal engellilik halleridir.

Yukarıdaki hallerde işçi uğramış olduğu maddi ve/veya manevi zararları tazminat olarak işverenden talep edebilir.

8. Asgari Geçim İndirimi (“AGİ”)

16 yaşını doldurmuş çalışanların medeni durumu ve bakmakla yükümlü oldukları çocuk sayısına göre belirlenen tutarın gelir vergisi indirimi, asgari geçim indirimi (“AGİ”) olarak tanımlanır.

9. İşe Başlatmama Tazminatı

İş Kanunu’nun 21. Maddesi uyarınca mahkeme tarafından işverence yapılan feshin geçersizliğine karar verilmesi halinde, işveren kararın kesinleşme tarihinden itibaren 1 ay içerisinde işçiyi iş başlatmak zorundadır. İşçinin talebine rağmen işverenin söz konusu maddeye aykırı şekilde işçiyi işe başlatmaması halinde, işveren işçiye en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödemekle yükümlü olur.

10. Kötü Niyet Tazminatı

İş Kanunu’nun 18, 19, 20 ve 21. maddelerinin uygulanma alanı dışında kalan işçilerin iş sözleşmesinin, fesih hakkının kötüye kullanılarak sona erdirildiği durumlarda işçiye bildirim süresinin üç katı tutarında tazminat ödenir. Söz konusu tazminat, kötü niyet tazminatı olarak adlandırılır.